baslikyeni.jpg

Ülkemizde, gerek tarımsal alanda, gerekse hizmet alanlarındaki faaliyetleri sınırlamak ve kategorize etmek mümkün değildir. Çünkü ekonomik ve sosyal gelişmeler, ihtiyaçlar ve köyden kente yaşanan göç nedeniyle süratle değişen demografik yapı buna müsaade etmeyecektir.

Kooperatifler, hangi konularda faaliyet yürütürlerse yürütsünler, sonuç olarak bir kooperatif statüsü içerisinde faaliyet yürütmektedirler. Dolayısıyla kooperatiflerin işlevsel özellikleri ön plana çıkmaktadır.

1163 sayılı yasa kooperatiflerin faaliyet konularını belirlememiştir. Bakanlıklar kendi yetkileri çerçevesinde değişik ihtisas konuları belirlemiştir. 

İşte esas yanlışlık kooperatiflerin belli faaliyet konularına göre kategorize edilmesindedir. 

Bu gün, konu bazında ihtisaslaştırılmaya çalışılan kooperatifçiliğimizin geldiği nokta bellidir. Merkez birliklerinin, bölge birliklerinin ve kooperatiflerin maalesef arzuladığımız noktada olmadığı bir gerçektir. 

Çünkü tabanda üretim yapan çiftçi ihtisaslaşmamıştır. Gelişmiş ülkelerde dahi ürün veya üretim bazında kooperatifçilik yoktur. 

Kaldı ki; olaya sadece kooperatifçilik bazında bakıldığında, kooperatiflerin istediklerinde veya gerekli olduğunda, belli konularda ihtisaslaşmalarına bir engelde bulunmamaktadır

Mevcut durum ihtisaslaşmayı getirmemiştir. Tam aksine destekleme ve kredilendirme argümanlarınınyanlış kullanılması nedeniyle veya farklı mülahazalarla, birçok üretici örgütü oluşmuştur. 

Faaliyet alanlarının sınırlandırılması veya görev ve sorumluluk alanlarının örtüşmesi nedeniyle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımızın bizzat kendi ifadesi ile “örgüt kirliliği” oluşmuştur.

Kooperatiflerin faaliyet konularına göre ayrıştırılması sonucu, her Bakanlık kendi faaliyet konularında iştigal eden kooperatifleri ve birlikleri kendi bünyesine almak istemektedir.

Nitekim yakın geçmişte yapılan düzenleme ile yapı kooperatifleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman üretimi yapan kooperatifleri kendi bünyesine almak istemektedir. Yarın faaliyet konularına göre diğer Bakanlıklarında bu talepleri veya çalışmaları olabilecektir.

Sonuçta her Bakanlığın kendi bünyesinde kooperatifçilik birimi oluşturması zorunluluğu doğacak, bu durum farklı bir karmaşaya neden olacak,  kooperatif politikalarının belirlenmesi daha da güçleşecektir.

Gelişmiş ülkelerdeki kooperatifçilik incelendiğinde genelde kooperatiflerle ilgili tek bir yasa bulunduğu, bölge birliklerinin güçlendirildiği, Milli Birliğin Devletle beraber kooperatifçiliğin politikalarını oluşturdukları, Birliklerin etkin bir denetim faaliyeti yürüttüğü ve tek bir Bakanlığın sorumlu olduğu görülecektir.

Kaldı ki, gerektiğinde kooperatiflerin farklı Bakanlıklardan veya kuruluşlardan hizmet veya destek almasında bir engel olmadığı gibi, hizmet vermesinde de bir engel yoktur.

Strateji belgesinde kooperatiflerin yapısal olarak güçlendirilmesi ve kurumsallaşması hedeflenmiştir. 

Bu hedefe ulaşılmasının, mevcut yapılandırma çerçevesi içerisinde gerçekleşmesi zor görünmektedir.

Sonuç olarak;

Kooperatiflerin ihtisaslaşma adı altında kategorize edilmeden, bir iktisadi işletme olarak görülmesi halinde sorunların çözümü daha da kolaylaşacaktır.27.11.2012

 

Erol AKAR

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

ORKOOPGIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞIOrman Ve Su İşleri Bakanlığı   

Friday the 26th. S.S. Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği © 2017 Durukan Tasarım - Free Joomla 3.5 Templates